30 Kasım 2011 Çarşamba

Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ömer Dinçer :
" Atama bekleyen 264 bin kişi,bizim ihtiyacımız 60 bin kişi.Geri kalan kişiler başka işlere yönelsin." dedi ve tepkileri üzerine topladı.Daha sonra da bu ifadesine güzel bir açıklık getirdi.


“Başka iş bulsunlar dedim. Ancak bu sözümde henüz öğretmen olmamış kişilerden söz ediyorum. Ne dememi bekliyorsunuz? İnsanların duyguları ile oynamak mı yoksa sorunun üzerine teşhis ile gitmek mi daha doğru? Gerçek şu; Türkiye’de şu anda 264 bin genç öğretmen olmayı talep ediyor. Bu sene sadece eğitim fakültesinden mezun olan 44 bin kişi var. Diğer fakültelerden mezun olanlar ile birlikte 73 bin kişi var. Şu anda Milli Eğitim Bakanlığı’nın ücretli öğretmen istihdamı var. Bu sayı 60 bin. Normal şartlarda kadrolu olsalardı mecburi ders saatlerine gireceklerdi. 60 bin, 40 bin net kadroluyu gösteriyor. Bu seneki ihtiyacımız bizim 60 bin öğretmen diyelim geri kalan 200 bin öğretmene ne tavsiye etmemi öneriyorsunuz? Yeni kabiliyetler geliştirin diyorum ben bunun neresi yanlış? Meslekler çok gelişti artık. Maliye bölümünden mezun olanlar, Çalışma Ekonomisi’nden mezun olanlar bakanlıkların önünde mi bekliyorlar? Ben gerçeği söylüyorum, aslında hizmet ediyorum!” diyerek cevap verdi. 


Bu konuya ve bu cevaba benim yorumum ise şöyle oldu. " Kardeşim ne vardı da Eğitim Fakültesi yazdınız ? Öğretmen olupta ne geçecek elinize ? Bundan 30-40 sene önceki gibi öğretmene saygımı var bu devirde ? Bakın Maliyecilere bakın Çekoculara ! Hangi biri gidip bakanlığın önünü haksız yere eylem yapmak protesto yapmak için işgal ediyor. Hadi başka kapıya hadiiiii. "


Bence en kesin çözüm EF leri kapatacaksın.Mezunu yok,protestocusu yok,başbakana bakana sallayanı yok ;)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder